Suay Karaman
Siyasi iktidarın hazırladığı “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”, 17 Mayıs 2024 tarihinde yürürlüğe girdi ama toplum olarak ne kadar yürüyeceğini göreceğiz. Tasarruf her zaman, her ortamda çok önemli. En küçük aile bütçenizde bile tasarrufun büyük önemi var. En azından denk bütçe yaparsanız, yaşamınız rahatlar, kolaylaşır. Devlet bütçesini denk bütçe yapsanız topluma rahatlık da gelir, mutluluk da gelir. Hele bütçe fazlası verirseniz yeni yatırımların yolu açılır, kalkınma başlar.
İstanbul Anakent Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2027 Avrupa Olimpiyat Oyunları imza töreni için 17 Mayıs 2024 tarihinde Roma’ya gitti. İmamoğlu’nun beraberinde 45 gazeteci ile toplam 73 kişi vardı. Bu etkinliğin tüm masrafları İstanbul Anakent Belediye bütçesinden karşılandı. Kafile, Roma şehir merkezinde beş yıldızlı bir otelde konakladı ve seyahat için THY’den bir uçak kiralandı. Yerel seçimlerin ardından Cumhuriyet Halk Partisi, belediye başkanlarına “kayırmacılık, şatafat ve israfla mücadele” başlıklı bir genelge göndermişti. Yapılan bu gezi, CHP’nin genelgesini de çiğnemiştir.
Ekrem İmamoğlu, yapılan eleştirilere karşı “Avrupa Oyunları, İstanbul tarihinde ilk kez yapılıyor. Bunun yadırganacak bir tarafı yok. Önemli bir organizasyondur. Etik kurallar üzerinden eleştirileri dinliyoruz. Bir eksiğimiz varsa bakarız, bir sonrakinde yapmayız. Ama ilk kez yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Ancak Mayıs 2022 tarihindeki Karadeniz gezisi de belleklerdedir.
Kamunun parasıyla gazetecileri uçağa bindirip, her türlü giderini karşılayarak, propaganda için beğeni yazısı yazdırmak normal değildir, bu yaklaşım Turgut Özal ile gelişen bir olaydır. Böyle yapılarak hem gazetecilik, hem belediyecilik, hem de siyaset yozlaştırılmaktadır.
28 Mayıs tarihinde Sayıştay’ın 162. kuruluş yıl dönümü nedeniyle AKP genel başkanı Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, Ekrem İmamoğlu’nun Roma gezisini eleştirerek şunları söyledi: “Son dönemde eş dost atamaları ile belediye imkanlarının kişisel amaçlar için kullanıldığını görüyoruz. Milletin kamu kurumlarına olan güvenini sarsıyor. Kimse kusura bakmasın ama milletin cebinden basın mensuplarına özel uçakla Roma turu yaptırmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz” dedi.
Tayyip Erdoğan’ın bu eleştirisine karşı Ekrem İmamoğlu da; “Sayın Cumhurbaşkanı mı bana kamu parasını korumayı öğretecek? Almanya Cumhurbaşkanı bile 1 uçak kullanırken, sen 8 uçak kullanıyorsun bu ülkede. İsrafın daniskasını anlatırım saatlerce” dedi.
Tayyip Erdoğan’ın bundan daha büyük kadrolarla yaptığı gezileri yazmaya kalksak sayfalar yetmez. Kamu paralarının böyle gezilere harcanması doğal olarak eleştirilebilir ama bunun yanında yolcu garantili köprüler, yollar, havaalanları; hasta garantili hastaneler yaparken de düşünmek gerekir. Kamu kaynaklarını tarikatlara, şeriatçı vakıflara verenlerin, bu eleştiriyi yapanların önce kendi geçmişlerine bakması gerekir. Sonuç olarak Ekrem İmamoğlu, Roma’daki imza törenine daha küçük bir kadro ile gitseydi, eleştirilmez ve övgü alabilirdi.
Ayrıca Sayıştay töreninde yine anayasa çağrısı yapan Tayyip Erdoğan şöyle konuştu; “Türkiye yüzyılının kilometre taşlarından biri yeni ve sivil bir anayasadır. Anayasanın demokratikleşmesine yönelik çok kritik adımlar attık. Yeni hükümet sistemi sayesinde siyasi belirsizlik ortadan kalktı. Yönetimde güven ve istikrar tesis edildi.” Her 27 Mayıs gününde de darbelere karşı olduğunu söyleyip, demokrasi dersi veren Tayyip Erdoğan’ın, önce yasalara ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyması gerekmektedir. Zaten tasarruf yapılmayacak bari hukuk devletinin kurallarını işletelim de, en azından toplum psikolojik olarak biraz rahatlasın.
Azim ve Karar, 3 Haziran 2024