LİDERLİK VE GÜÇ.

Tarih boyunca her büyük liderin yükselişinde, arkasında onu destekleyen bir güç olmuştur. Bu güç bazen askeri, bazen ekonomik, bazen de halkın bizzat kendisi olmuştur. Ancak hiçbir lider, ardında onu taşıyan bir destek olmadan başarıya ulaşamaz. Halkçı bir parti ya da hareket, eğer onu yükseltecek bir güç odağına sahip değilse, olduğu yerde sayıklamaktan öteye gidemez.

Mustafa Kemal Atatürk’ün başarısının temelinde, yalnızca dehası ve ileri görüşlülüğü değil, aynı zamanda bir askeri kimliğe ve komuta ettiği ordunun gücüne sahip olması yatıyordu. Türk halkı, Milli Mücadele döneminde fiili olarak savaşan bir toplumdu. O dönemin şartları, önderini askeri başarıları üzerinden yükseltti ve toplumun kaderi, sahadaki kazanımlarla şekillendi.

Ya şimdi..

Bugün ise durum farklıdır. Açık bir savaş ortamı bulunmamaktadır. Egemen güçler, savaş yerine barış kavramı altında çıkarlarını gizleyerek nüfuzlarını sürdürmektedir. Modern dünyada, güçlü ülkeler savaşları cephelerde değil, ekonomik, siyasi ve kültürel arenalarda vermektedir. Bu bağlamda, geleneksel askeri güç, doğrudan bir çıkış yolu sunmaz.

O halde yeni dönemin mücadelesi nasıl verilecektir?

Bugünün savaş alanı, milletin kendi içerisinde vereceği bir mücadeleden geçmektedir. Ekonomik bağımsızlık, adil bir hukuk sistemi, milli eğitim, güçlü bir üretim ağı ve toplumsal dayanışma gibi unsurlar, bu savaşın ana cepheleridir. Burada liderlerin başarısı, yalnızca söylemleriyle değil, halkı harekete geçirecek altyapıyı kurmalarıyla mümkün olacaktır. Bu alt yapıda ancak millet işbirliği ile mümkündür.

Bir milletin kendi iç mücadelesi, fedakârlık gerektirir. Halkın, kendi değerlerine, üretimine ve geleceğine sahip çıkması gerekir. Toplumu bu doğrultuda örgütleyen bir hareket, ancak milletin içinde gerçek bir güç odağı yaratabilir. Bu da sadece siyasi bir hareketle değil, geniş kapsamlı ekonomik ve kültürel bir yeniden yapılanma süreciyle yani, bu doğrultuda hareket edecek devrim güçleri ile başarılabilir.

Atatürk’ün yolundan gitmek, yalnızca onun sözlerini tekrar etmekle değil, onun yaptığı gibi, bu dönemin şartlarına uygun bir güç inşasıyla mümkündür. Kim bu mücadeleyi anlamıyorsa, tarihe bir kez daha bakmalıdır. Çünkü her büyük çıkış, arkasındaki gerçek güçle birlikte yükselir ve başarılı olur.

Bunlara da bir göz atın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir