Yetişkin bir kedinin kuyruğunu kovalaması stres ve travma sebebi olarak bilinir.
Veterinerlere göre ise, “İrade üzerinden kontrol edilemeyen davranışlarda bulunma eğilimi” diye anlatılır!
AKP-FETÖ işbirliği aynen kedi-kuyruk olayı gibidir.
Bu iki iblis topluluğu, bukalemunu çıldırtacak kadar bulundukları ortama öylesine uyum sağlarlar ki, yıllardır hangisi kedi hangisi kuyruk bilinemedi.
Fakat artık net olarak biliyoruz ki, KEDİ AKP, FETÖ ise KUYRUKTUR…
Bunun en önemli kanıtı, Yüksek Yargıdaki kripto FETÖ’cuların büyük bir cüretle, “YARGIDA DARBE” sayılacak eylemlere başvurmaları ve ısrarla “Anayasa İhlal Suçu” işlemeye devam etmeleridir.
Kripto FETÖ’cular bu cesareti nereden bulur? Kuyruktan mı, yoksa Kediden mi?
Batman, T.C Devletinin sınırları içinde çok güzel bir ilimizdir.
Batman’da, T.C Devletinin Anayasası ve yasaları geçerlidir.
Batman’da, T.C Devletinden maaş alan Vali-Başsavcı-Jandarma Alay Komutanı- Askeri Birlik-Emniyet Müdürü-Kıdemli Yargıçlar var.
İyi de, Türkiye Cumhuriyetinin memurları hangi güçten korkarlar da, İran Din Polisi gibi davranırlar?
Nasıl olur da, Türk Devletinin bir kentinde, davul-zurna ile, atlarla, açıkça “Şeriat-Hilafet” kalkışması yapılır ve görevleri Anayasayı korumak olan devlet memurları, görmezden gelir?
Peki, Yüksek Yargı Kurumlarımızdan Yargıtay nasıl bu hale geldi?
2010 hileli referandumunda, üye sayıları arttırılan Yargıtay- Danıştay üyelikleri için, şubat 2011’de yapılacak seçimden önce, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in talimatıyla Müsteşar Yardımcısının evinde FETÖ mensubu Yargıçlarla,
1. Daire Başkanı İbrahim Okur’un katılımıyla bir toplantı yapıldı.
Toplantı sonunda Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başbakan Erdoğan’dan onay aldı. Yapılan seçimde, FETÖ tarafından verilen 160 kişilik listenin TAMAMI YARGITAY ÜYESİ seçildi. Danıştay’a ise 51 üyenin 3-4 eksiği ile yine FETÖ’nun listesi seçildi…
Bu seçimlerin nasıl gerçekleştiği, “İtirafçı” olan HSYK Kurulu Üyeleri tarafından, mahkemelerdeki ifadeleriyle doğrulandı!
Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu ve kripto FETÖ’cüler önemli görevlere gelmeye devam etti, hep yükseldiler!
Sadullah Ergin, işi biten kirli bir mendil gibi atıldı. Onun imdadına
“AKP’nin PONPON Kızları” gibi görev yapan Babacan ve Kılıçdaroğlu yetişti ve “Ali Dibo” namlı bu FETÖ’cuyu ÇANKAYA İlçesinden milletvekili yaparak ödüllendirdiler!
AKP, “Şeriatçı ve Hilafetçi” cepheyi, HÜDA-PAR/Menzilciler/Süleymancılar ile genişletti. Kedi, yeni yavrularını mahalleye salıverdi. İşte Yargıtay’ın böylesine büyük bir kinle, Laik Cumhuriyete ve Anayasa düşmanlığına cüret bulmalarının nedeni budur.
Atatürkçüler olarak bu ihanete boyun eğmemek ve gerekirse, Ümmetçi-Hilafetçi kesimin karşısına kaya gibi dikilmek için mücadele içindeyiz.
Artık duvara dayandık. Bir metre bile geri gidemeyiz. Türk Milleti, CHP’nin tavrını merak ediyor.
Atatürkçülerle, vatanseverlerle, demokratlarla, Cumhuriyetçilerle mi birlikte olacak, yoksa öyle görünüp, yine Kürtçü-Bölücülerle mi olacak?
Türk Milletine sözümüz olsun!
Atatürk’ün Türk Milletine emanet ettiği Laik Cumhuriyeti, Ulus Devleti, Üniter Yapıyı, üç-beş tarikat-cemaat artığına bırakmayacağız.
Sadece Siyasetçilerden değil, makamı ve görevleri ne olursa olsun, üzerlerindeki üniformalarını ihanete örtü yapanlar dahil, Resmi-Sivil tüm hainlerden
“Hukuk Yoluyla” hesap soracağız…
Herkes hesabını, çocuklarını, kız-erkek torunlarını düşünerek kararını versin.
Ya Cumhuriyetten yanasınız, ya Şeriattan! Tercih sizin…
Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Ocak 2024
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Eş Genel Başkanı