SIĞINMACI SORUNUNA ULUSLARARASI ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

İstenmeyen sığınmacıların bir ülkeden şiddetsiz bir biçimde çıkarılması.
Uluslararası hukuka, insan haklarına ve ahlaki prensiplere uygun, dikkatli ve insancıl bir süreç gerektirir. Bu süreçte hükümetlerin, diplomatik çözümler, gönüllü geri dönüş programları ve yeniden yerleştirme gibi yöntemleri kullanması önemlidir. İşte bu tür bir sürecin nasıl yürütülebileceğiyle ilgili temel stratejiler:

  1. Gönüllü Geri Dönüş Programları
    Teşvik ve Destek: Hükümetler, sığınmacıların gönüllü olarak ülkelerine geri dönmelerini teşvik eden programlar geliştirebilir. Bu programlar genellikle maddi destek, geri döndüklerinde geçimlerini sağlayacak fırsatlar ve barınma gibi imkanları içerir. Sığınmacılar, ülkelerine döndüklerinde entegrasyonları için de destek alabilirler.
    Uluslararası Kurumlarla İşbirliği: Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) gibi uluslararası kurumlar, gönüllü geri dönüş programlarının insani ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak için hükümetlerle işbirliği yapabilir. Bu kurumlar, sığınmacıların güvenli bir şekilde ülkelerine dönmelerini organize eder ve bu süreçte onlara yardımcı olur.
  2. Diplomatik ve Uluslararası Çözümler
    Diplomatik Anlaşmalar: Göçmenlerin geldiği ülkelerle yapılan diplomatik anlaşmalar, sığınmacıların güvenli bir şekilde geri gönderilmesi için önemli bir araçtır. İlgili ülkeler, vatandaşlarının geri kabul edilmesini sağlamak için uluslararası iş birliği yapmalıdır.
    Üçüncü Ülkelere Yerleştirme: Eğer sığınmacılar geldikleri ülkeye dönmek istemiyor veya dönmeleri mümkün değilse, üçüncü ülkelere yerleştirme programları devreye sokulabilir. Bu tür programlar, sığınmacıların güvenli bir şekilde başka bir ülkeye yerleşmesini sağlar.
  3. İltica Süreçlerinin Hızlandırılması ve Şeffaflaştırılması
    Adil ve Hızlı İltica Süreçleri: Sığınmacıların iltica başvurularının hızlı ve adil bir şekilde değerlendirilmesi, sürecin uzamasını ve istenmeyen durumların ortaya çıkmasını engeller. İltica başvuruları reddedilen kişiler, sürecin sonunda güvenli bir şekilde ülkelerine geri gönderilebilir.
    Şeffaflık ve Bilgilendirme: Sığınmacılara, yasal hakları, iltica başvurularının durumu ve ülkeden nasıl çıkarılabilecekleri hakkında şeffaf bilgi sunulmalıdır. Bilgilendirme, süreç boyunca belirsizlik ve korkunun azaltılmasına yardımcı olur.
  4. Geri Gönderme Süreçlerinin İnsani ve Hukuki Yönleri
    İnsan Haklarına Uygun Uygulamalar: Geri gönderme işlemleri sırasında uluslararası insan hakları standartlarına kesinlikle uyulmalıdır. Sığınmacılar, işkence, kötü muamele veya ölüm riski taşıyan ülkelere geri gönderilmemelidir. “Non-refoulement” ilkesi gereği, sığınmacılar geldikleri ülkede zulümle karşılaşacaklarsa geri gönderilmeleri yasaktır.
    Psikolojik ve Sosyal Destek: Geri gönderme süreci, sığınmacılar için stresli ve zorlayıcı olabilir. Bu nedenle psikolojik ve sosyal destek hizmetleri sunulmalı, süreç boyunca sığınmacıların fiziksel ve ruhsal sağlığı korunmalıdır.
  5. Yerel Entegrasyon ve Alternatif Çözümler
    Yerel Entegrasyon: Bazı sığınmacılar, geldikleri ülkeye dönmek istemiyor ya da döndüklerinde güvende olamayacaklarını düşünüyor olabilir. Bu durumlarda, sığınmacıların yeni bir ülkede uzun vadeli entegrasyonlarına fırsat tanınabilir. Eğitim, istihdam ve barınma imkanları sağlanarak göçmenlerin topluma katılımları teşvik edilebilir.
    Geçici Koruma Statüsü: Sığınmacıların geçici koruma statüsü ile belirli bir süre ülkede kalmalarına izin verilebilir. Bu süre zarfında durumu düzelmeyenler için daha kalıcı çözümler aranır.
  6. Toplumsal ve Medya İletişimi
    Halkla İletişim: Hükümetler, sığınmacıların geri gönderilme süreçleri hakkında toplumla açık bir iletişim kurmalıdır. Bu sayede toplumsal tepkiler yönetilebilir ve sürecin insani yönü daha iyi anlaşılabilir.
    Medya ve Sivil Toplumun Rolü: Medya ve sivil toplum kuruluşları, geri gönderme sürecinin insancıl ve şeffaf bir şekilde yürütüldüğünden emin olmak için gözlem yapabilir. Ayrıca, topluma sığınmacıların durumları hakkında doğru bilgiler sunarak, yanlış anlaşılmaları ve yabancı düşmanlığını önleyebilirler.
  7. Yargı Gözetimi ve Hukuki İtirazlar
    Yargı Denetimi: Geri gönderme kararlarının yargı gözetiminde olması, insan hakları ihlallerinin önüne geçer. Sığınmacılar, geri gönderilme kararına karşı hukuki itirazda bulunma hakkına sahip olmalıdır. Bu süreç, geri gönderme kararlarının adil olup olmadığını denetler.
    Hukuki Destek ve Danışmanlık: Sığınmacıların, yasal haklarını savunabilmeleri için avukatlar ve hukuk danışmanları tarafından desteklenmesi önemlidir. Bu süreçte sığınmacıların doğru yönlendirilmesi, hukuki haklarının korunmasına yardımcı olur.
  8. Uluslararası Topluluk ve Göç Yönetimi
    Uluslararası Dayanışma: Göç yönetimi, sadece bir ülkenin sorunu değil, küresel bir meseledir. Uluslararası toplumun göçle ilgili sorumluluklarını paylaşması, göç yönetiminde daha adil ve insancıl sonuçlar doğurur. Göçmenlerin geldiği ülkelerdeki sorunların çözümüne odaklanmak da bu konuda uzun vadeli bir strateji olabilir.
    Eğitim ve Bilinçlendirme Kampanyaları: Sığınmacıların geri dönüş sürecine gönüllü olarak katılmaları için eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları düzenlenebilir. Bu kampanyalar, geri dönen sığınmacıların ülkelerinde karşılaşabilecekleri zorluklara karşı hazırlıklı olmalarını sağlar.
    Sonuç
    Sığınmacıların şiddetsiz bir şekilde ülkeden çıkarılması, hukuki, insani ve diplomatik yöntemlerle sağlanmalıdır. Gönüllü geri dönüş programları, uluslararası iş birliği ve insan haklarına saygı, bu sürecin temelini oluşturur. Ayrıca, geri gönderme süreci boyunca şeffaflık ve adalet ilkelerine sadık kalınarak, sığınmacıların temel hakları korunmalı ve güvenlikleri garanti altına alınmalıdır.
    Yukarıdaki yazı ülke muhalif partilerinin söylemleri ve sığınmacıların şiddetsiz gönderimi konusunda yaptıkları söylemler toplamına ve uluslararası sözleşmelere işaret eder. Hiç biri yukarıda yazılan yollardan başka bir yol denemiyeceği için sevgili TÜRK MİLLETİ göçmenler, sığınmacılar kolay kolay bu ülkeden gönderilemez. Çünkü siyasi yapı buna izin vermez. Onun için SİYASİ yapının değişmesi KEMALİZMİN yoluna girilmesi gerekir. Bu nasıl olacak düşün! Kemalizm bir devrim mücadelesidir o yapılmadığı sürece HİÇBİR parti o yola giremez. PARTİLER söylem geliştirse bile UYGULAYAMAZLAR. Fuat YEŞİLKAYA

Bunlara da bir göz atın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir