RODOS’TAN İZMİR’E

Suay Karaman

2023 yılı Nisan ayında Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) üyelerinden Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı’nın “Rodos’tan İzmir’e 68’li Göçmen Bir Bilimcinin Anıları ve Düşün Dünyası” adlı kitabı okurlarıyla buluştu. Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, 1945 yılında Rodos’ta doğdu ve ailesiyle birlikte Rodos’tan göç ederek İzmir’e yerleşti. İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirdi. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nden 1969 yılında mezun oldu. 1978 yılında doktorasını tamamladı. Konuk araştırıcı olarak 1980 yılında İskoçya Roslin Enstitüsü’nde bulundu. 1983 yılında doçent, 1988 yılında profesör unvanını aldı. 2012 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü’nden emekli oldu.

Bilimsel çalışmaları yanında kimi gazete ve dergilerde, üniversite, tarım ve bilim konularında yazılar yazmakta, kooperatifçilik eğitimi konusunda etkinlikler düzenlemektedir. Çok sayıda kitabı yayınlanmıştır. Mustafa Kaymakçı’nın birçok başarı ödülü vardır; bu ödülleri 2004 yılında Ankara’da aldığı “TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bilim Ödülü” taçlandırmıştır. Birçok demokratik kitle örgütüne üye olan Mustafa Kaymakçı, “Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği” Başkanıdır.

Mustafa Kaymakçı, 6 yaşında yaşadığı Rodos’tan İzmir’e kalıcı göç olayından etkilenmiştir. Göç olayının halkları birbirine düşman eden, ırkçılığı ve ayrımcılığı besleyen işleyişin emperyalizmin sonucu olduğunu gözlemlemiştir. Böylece küresel kapitalizme karşı tavır geliştirmiştir. Yıllar sonra neden Rodos’tan göç ettiklerini babasına sorduğunda, “gelmeseydik, Türklüğümüzü, kimliğimizi kaybedecek, yok olacaktık” sözlerini duymuştu. Kitabında Türklük bilincine verdiği değeri de anlatıyor ve Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaşlaşma temelinde kültür milliyetçiliğini savunurken, kültürel kimliğin korunmasından yana tavır alıyor.

Türk kimliğini korumak için Türkiye’ye göç etmiş bir ailenin çocuğu olmasının yanında, 1961 Anayasası’nın özgürlük ortamında yetişmesi ve 68 kuşağında bilinçlenmesi Mustafa Kaymakçı’nın gelişiminde büyük rol oynamıştır. Bilimi, doğa bilimcileri ve sosyal bilimcilerle bir bütünsellik açısından değerlendirmiş, bir süre akademik çalışmalar için gittiği Avrupa ülkelerinin çoğunda emperyalist batıyı yakından tanımış ve doğuya bakışlarında, en yüce değer denilen emek yerine sömürgeciliği görmüştür.

Mustafa Kaymakçı’nın kitabında, sadece özyaşam öyküsü yok; seçme yazıları, bilimsel çalışmaları ve demokratik kitle örgütlerindeki çalışmaları da özet olarak sunulmuştur. Seçme yazılarında geleceğin bilim ve tarım politikaları ile daha yaşanılır bir dünyanın neler olması konusunda görüşlerini kaleme almıştır. Türkiye ve dünyada yaşanılan olumsuz olayların daha iyiye dönüştürülebileceği konusunda hep umutlu olmuş, çünkü yaşamın inişli ve çıkışlı zamanlarında göreceli olarak ilerlemeci olabileceğini kavramış ve görmüştür. Bilimsel çalışmaları ile ülkemizin, özellikle de tarım konusunda nasıl daha ilerleyebileceğinin örneklerini sunmuştur. Demokratik kitle örgütlerindeki çalışmaları ise, her bakımdan, herkes için örnek alınması gereken değerdedir.

Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, tarım bilimi hakkında kitaplar yazarken, yazdığı bilgileri çiftçilere iletmiş ve örgütlenmelerine katkı sunmuştur. Bilimin ekonomi politiğini bilerek toplumsal olayların içinde yer almış, çiftçiler ve işçilerle birlikte eylemlere katılmıştır. Bu nitelikleri nedeniyle 12 Eylül darbesiyle birlikte üniversiteden uzaklaştırılmıştır. Ancak yılmamış, yıllarca özel sektörde çalışarak, Anadolu yollarında mal pazarlamış, ailesinin geçimini sağlamış ve açtığı davaları kazanarak üniversiteye tekrar dönmüştür. İzmir Öğretim Elemanları Derneği Başkanıyken özelleştirmelerin durdurulması ve laikliğin korunması konusunda yaptığı eylemler unutulmamıştır.

Rodos’tan İzmir’e göç etmiş bir bilim insanının yaşadığı deneyimleri ve düşünce dünyasını konu alan kitap, göçmen bir bilim insanının yaşadığı zorlukları, adaptasyon sürecini ve bilim alanındaki çalışmalarını anlatarak okuyucuya farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Rodos’un tarihçesi, doğal güzellikleri, ekonomisi, Osmanlı eserlerinin tanıtımı, işgal altında yaşamanın zorluklarını ve demokrasi havarisi kesilen ülkelerin soydaşlarımıza yaşattığı acıları, 1950 ve sonrasının İzmir’i, 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleri ve aydınlarımızın yaşadığı sıkıntılar, emperyalist ülkelerin, kendisine hizmet edecek kişileri devşirme etkinliklerini, bu dönemlere ışık tutacak şekilde kitabında yer vermiştir. Özyaşam öyküsü gibi gözükse de bu dönemi inceleyecek araştırmacılar için iyi bir kaynak niteliğindedir ve üniversitelerimizde görev yapan akademisyenlerin nasıl olması konusunda da yol gösterici bir kitaptır. Başarılı çalışmalara imza atan değerli Mustafa Kaymakçı’ya saygılarımızı ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Azim ve Karar, 1 Temmuz 2024

Bunlara da bir göz atın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir