ABD Başkanı BIDEN; “Rusya’ya karşı elimizdeki seçenekler, 3. Dünya Savaşı’nı başlatmak ya da Rusya’ya uluslararası hukuku ihlalin bedelini ödetmektir”
ABD eski Başkanı TRUMP; “Başkan BIDEN bizi 3. Dünya Savaşı’na sürüklüyor. Umarım 3. Dünya Savaşı patlak vermeden oy verme gününe ulaşırız”
(Bu arada ABD Başkanlık Seçimlerinin 5 Kasım 2024’te gerçekleşeceğini hatırlatalım)
Rusya Lideri PUTIN; “Ukrayna’daki NATO varlığı dünyayı 3. Dünya Savaşı’nın eşiğine getirebilir”
Sırbistan Cumhurbaşkanı VUCİC; “Doğu’da zafer kazanmaya devam eden PUTIN, Batı’ya tekliflerle gelecek, Batı’nın bunu kabul etmemesi durumunda kıyamet kopacak”
İngiltere Başbakan Yardımcısı Olıver DOWDEN, vatandaşlara mum ve pille çalışan radyo stoklamalarını önerdi.
Alman silah üreticisi RHEINMETALL, Alman Ordusu’ndan alınan 8,5 milyar Euro’luk topçu mühimmatı siparişiyle, şirket tarihindeki en büyük siparişini aldığını duyurdu.
Buraya kadar söylenenler ve yaşanan gelişmeler dışarıdan eloğlundan.
Tabi bunların ipiyle kuyuya inilmez.
Bakalım, yıllardır tanıdığımız, güvendiğimiz bizimkiler ne demiş?
Cumhurbaşkanı ERDOĞAN; “NETANYAHU’nun, Batı’nın da rızasıyla savaşı bölgeye yayma planları büyük bir felakete yol açacaktır”
MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ; “Önümüzdeki günlerde çok şey değişecektir, her şey değişecektir, inşallah Türkiye değişmez.”
Yine Devlet BAHÇELİ; “Son zamanlarda yeni bir dünya savaşı riski telaffuz edilmektedir. Türkiye’miz her türlü senaryoya göre milli güç unsurlarını tetikte tutmak durumundadır.”
Ve nihayet Üstün Hizmet Madalyası sahibi, Asrın Dışişleri Bakanı Hakan FİDAN; “Dünya bu senaryoyu ciddiye almalı, bu tehdidi ciddiye almalı. Böyle bir risk var, bunu biz baştan beri diyoruz, bunun gerçekten hesabı kitabı yapılmış.”
Evet, 2024’ün ilk yarsında olan bitenler ve söylenenler bu şekilde.
Yorum yapmak, ciddiye alıp almamak size kalmış.
Ama biz ciddiye alıyoruz.
Hem de çıkacak bu savaşın ana hedefinin, “Türkü ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek olduğunu” öne sürecek kadar.
Saçmaladığımızı düşünenler, bu noktadan itibaren bizi izlemese de dinlemese de olur.
Zaten söyleceklerimiz karşı tarafa.
Tony’ler-Johny’ler, dinliler-dinsizler, Ermeniler-Rumlar, Araplar-Kürtler,
Türkü ve cumhuriyetini yok etmeye ant içen, ipsizler-sapsızlar, hadsizler-nursuzlar, bilumum soysuzlar!
Şimdi kulaklarınızı açın ve iyi dinleyin.
Hani planlar tıkır tıkır işledi, sıra öldürücü darbeyi vurmaya geldi ya,
Hani elinizi-kolunuzu sallayarak 81 ile yayıldınız, şimdi de “saldır” komutunu bekliyorsunuz ya,
Hani işaret geldiğinde dışarıdan-içeriden hep bir anda, ev-ev, kapı-kapı Türkün üzerine çullanacak, dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin güya mümessili olacaksınız ya,
İşte o gün geldiğinde sürprize hazır olun ve tamuya geçmeden önce zihninizi açık tutun.
Zira o gün geldiğinde, sizler,
İşinde gücünde mülayim adamların,
Evde turşu kuran kadınların,
Asgari ücrete bile şükreden delikanlıların,
Kasiyerlik yapan genç kızların,
Yerdeki bayrağı kaldırıp öpen çocukların,
Nasıl acımasız birer savaş makinalarına dönüştüklerine, nasıl ölüm kustuklarına şahit olacaksınız.
Türkün savaşların efendisi olduğunu görecek, savaşmak için yaratıldığını hissedecek, Yıldızlı bir hilal uğruna ne güneşler battığını öğreneceksiniz.
Bayrak neymiş, vatan neymiş anlayacak vakit kalırsa pişman olacak, tıpkı dedeleriniz gibi siz de kaderinize yanacaksınız.
E hadi gelin ama bekliyoruz…
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ!
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ!
Yener BOZKURT