İzmir’in Birinci Dünya Savaşı döneminde yaşadıkları bilinmez! İzmir, Mondros Mütarekesi’nin ilanı, ilk kurşunun atılması ve İzmir yangınıyla gündeme getirilir. 1914-1919 arası İzmir’de hiç bir şey olmamış gibi anlatılır. Bu büyük eksikliktir! Bu dönemin altı başlık altında incelenmesi gerekir.
1- İtilaf donanmasının İzmir’i işgal girişimi ve Yenikale.
2- İzmir Körfezi gemi batıkları.
3- İtilaf güçlerinin İzmir’i hava bombardımanı ve İzmir’i savunan Türk Hava Kuvvetleri tayyare bölükleri.
4- Uzunada’nın düşman işgalinden kurtarılması.
5- Birinci Dünya Savaşı ve Cumhuriyet döneminin İzmir’deki tarihi yapıları. Şehzadepaşa Av Köşkü ve Reşadiye Köşkü.
6- Birinci Dünya Savaşı dönemi yapılarını İzmir’e kazandırmak için yapılması gerekenler.
İtilaf donanmasının 1915 saldırısı ve gazi Yenikale
Son dönem İzmir’in kaderini etkileyen yapılardan biri Yenikale’dir. İzmir Körfezi’nin girişinde, duvarları toprakla tahkim edilmiş, askeri bölge içinde olduğu için girişi yasak olan kalenin tarihi geçmişi çok önemlidir.
Venedikliler’le yapılan savaşta gemi yönünden sıkıntıya düşen Osmanlı yönetimi o tarihe kadar İzmir’e gelen, vergi ödemeden serbestçe ticaret yapan yabancı gemileri kiralama girişiminde bulunur, gemi kaptanları cevap bile vermeden demir alıp İzmir’i terk eder. Bu durum üzerine Dördüncü Mehmed döneminde Köprülü Mehmed Paşa Piri Reis’in haritasında “Sancak Burnu” denilen alana kale inşa edilmesini emreder. Kışla, cami, cephanelik ve depo bölümleri bulunan bir kale inşa edilir.
Yenikale’nin Osmanlı döneminde yapılmış çizimi
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde “Kal’ai Sancakburnu” adını yazdığı kaleye demir kapaklı yetmiş adet dönemin en modern Balyemez, Çultutmaz şayka topları yerleştirilir (1666). Bu gelişmeden sonra yabancı ticaret gemileri düzenli vergi ödemeye ve kalede dalgalanan bayrağımızı selamlamaya başlar. Kale yeni yapıldığı için Yenikale, kalede dalgalanan bayrağa izafeten Sancakkale adıyla anılmaya başlar.
Yenikale’ye yerleştirilen güçlü toplarımız, 1694 yılında Venedik filosunun, 1770 yılında Çeşme önlerine gelen İngiliz-Rus donanmasının İzmir’e saldırmasını önleyen caydırıcı etken olur. İzmir hakkında bilgi veren yabancı seyyahların eserlerinde Yenikale hakkında bilgi yoktur. 1680-1683 yıllarında İzmir’e gelen Hollandalı seyyah Corneille De Bruyn’ın kente girişinde isim vermeden Yenikale’yi tarif eder, gravürünü yayımlar. Fransız kaynaklarından 1686 tarihli Gravier d’Ortieres, eserinde İzmir Körfezi haritasını ve Sancakkale’nin planını verir.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi Tersane-i Amire kaleminde bulunan Seyir müfredat defterinde bulunan bilgiye göre Büyük Türk Amirali Cezayir’li Gazi Hasan Paşa 28 Haziran 1775’de Sancakkale’ye gelmiştir:
“28 Haziran 1775 Salı. Gün doğmadan önce Foça önünden Donanmayı Humayun hareket etti ve öğleden sonra saat 3’de Sancakburnu Kalesi önüne demir atılıp Kaptanpaşa efendimiz filika ile Sancakburnu kalesine kıyafet değiştirip teşrif ettiler. “
Raffaele Corsini tarafından yapılan Robert Hay yelkenli gemisini İzmir’de gösteren tabloda Yenikale’nin 1864 yılı görüntüsü.
Üç direkli yelkenli bir tekne olan “Robert Hay” gemisini İzmir önünde gösteren Raffaele Corsini’nin tablosunda da Yenikale’de çizilidir. Yenikale Birinci Dünya döneminde de İzmir’i savunma görevini yerine getirir. Birinci Dünya Savaşı başlamadan önce Osmanlı Harbiye Nezareti Çanakkale’ye, İskenderun’a ve İzmir’e düşmanın çıkartma yapılabileceğini değerlendirmiş, bu duruma göre tedbir almıştır. Birinci Dünya Savaşı öncesi hazırlanan Seferberlik planı gereği 10, 11 ve 12. tümenlerden kurulu Dördüncü Kolordu, İzmir bölgesinin savunma görevini üstlenir. 10. Tümen’in karargâhı İzmir’de, 11. Tümen’in karargâhı Denizli’de, 12. Tümen’in karargâhı Burdur’dadır. Ayvalık’tan Alanya’ya kadar sahilin savunması 4. Kolordu’ya verilmiş, sahil, yedi bölgeye ayrılır, savunma ve gözetleme tedbirleri alınır. Bu bölgelerden ikisi, İzmir’in savunulmasıyla görevlidir. İzmir bölgesi-Foça’dan Yenikale’ye kadar olan bölgeyi kapsar.
Üç Seyyar jandarma bölüğü ve dört demiryolu muhafız bölüğü ve Manisa Yeni Erat Okulu gücünde bir bölük İzmir merkezini savunacaktır. İkinci bölge- Yenikale’den Hristiyan köyüne (Urla) kadar olan bölgeyi, merkez Yenikale olmak üzere, Yenikale Birliği, obüs taburu, mayın müfrezesi, ışıldak müfrezesi, dört bölüklü Urla Jandarma Taburu, Sarayköy Jandarma Bölüğü, iki motorbottan müteşekkil bir güç bölgeyi koruyacaktır. Dönemin İzmir askeri haritasında “Sancak Kal’ası geçidi”, “Sancak Kal’ası”, “Yeni Kal’a” yahut “Hamidiye istihkâmı”, “Palyo tabyası burnu” isimleri okunmaktadır. İzmir, Uzunada mayın hatları, batık gemi maniaları, bataryalar ile savunulacaktır. İzmir Körfezi ortasında bulunan Uzunada’ya İzmir’de görev yapan Osmanlı donanmasının yaşlı gemilerinden Muin-i Zafer korvetinden çıkartılan topların bir kısmı yerleştirilir. Körfezin güney kıyısından İzmir den Urla’ya doğru bataryalar tesis edilir, tahkimat yapılır.
Bataryalar:
Yenikale merkezli savunma ile İnciraltı – Narlıdere hattına 48 muhtelif toptan oluşan 11 batarya İzmir’i savunmada görev üstlenir.
– Bir Numaralı İstasyon Bataryası: Mayın istasyonunun doğusunda döner kuleli 5.7 s/m’lik ateşli bir top.
– İki Numaralı İstasyon Bataryası: Mayın istasyonunun batısında 4 adet 9 s/m’lik mantelli top.
– Üç Numaralı İstasyon Yenikale Bataryası: Yenikale’de 7 adet 22 çapında 24 s/m’lik kısa top.
– Dört Numaralı Büyük Muin-i Zafer Bataryası: Yenikale’nin batısında Muin-i Zafer korvetinden çıkarılmış 4 adet 15 s/m’lik seri ateşli gemi topu.
– Beş Numaralı Seğirtme Bataryası: Dört numaranın batısında ve biraz geride 4 adet 8 s/m’lik Brondol kâri top.
– Altı Numaralı Büyük Obüs Bataryası: Vapur iskelesinin güney doğusunda 6 adet 15 s/m’lik seri ateşli obüs.
– Yedi Numaralı Küçük Obüs Bataryası: Vapur iskelesinin güney batısında 6 adet 12 s/m’lik seri ateşli obüs.
– Sekiz Numaralı Zeytinlik Bataryası: Yedi numaranın batısında 4 adet 12 s/mlik sehpalı top.
– Dokuz Numaralı “Küçük Muin-i Zafer” Bataryası: Sekiz numaranın batısında ve kıyıya daha yakın Muin-i Zafer korvetinden çıkarılmış 4 adet 7,5 s/m’lik seri ateşli gemi topu.
– On Numaralı Sazlık Bataryası: Dokuz numaranın batısında 4 adet 4,7 s/m’lik seri ateşli gemi topu.
– On bir Numaralı “Men’i mürur” Bataryası: Işıldağın güney doğusunda ve biraz geride 4 adet 8 s/m’lik Broddol kari top.
Mayın hatları:
Mayın hatları kuzey tarafındaki sığlığı tahdit eden duba fenerleriyle güney kıyısı arasında dışarıdan içeriye doğru uzanırdı. Toplam 97 adet mayın, İzmir’i savunmak üzere denize yerleştirildi.
– Birinci hat: Geçidin ortası iki şamandırayla belirtilmiş vaziyette Işıldak mevkiinin önünden altısı karayele ve altısı poyraza doğru on iki adet elektrikli müsademeli hat.
– İkinci hat: Geçit şamandırası alt ucunda, birinci hattın ortasındaki geçidin arkasında yirmi adet otomatik mayın.
– Üçüncü hat: Geçit ortasında dokuz numaralı bataryanın önünden beşi karayele ve altısı poyraza doğru dökülmüş on bir adet elektrikli müsademeli mayın.
– Dördüncü hat: Geçit ortasında, sekiz ve dokuz numaralı bataryaların ortasından on üçü poyraza ve yirmi dördü karayele doğru dökülmüş otuz yedi adet otomatik mayın.
– Beşinci hat: Yenikale’den duba fenerine doğru dökülmüş sekiz adet elektrikli mayın.
– Altıncı hat: Beşincinin gerisinde ve ona paralel dokuz adet elektrikli mayın.
Işıldaklar:
Biri karakol mevkiinde ışıldak istasyonunda, ikincisi dört numaralı batarya önünde ve üçüncüsü Yenikale de olmak üzere üç ışıldak merkezi ile İzmir’e yapılacak bir saldırı ihtimaline karşı savunma tedbiri alınır.
Saldırı başlıyor
İzmir’e denizden yapılacak bir saldırı beklenmekteydi. Bu nedenle 30 Ekim 1914 günü, İzmir’in denizden girişi, mayınlarla kapatılır. Akdenizdeki görevini yarım bırakarak rotasını İstanbul yönüne çeviren harita gemimiz Beyrut İzmir’e Körfezi’ne giriş yapar. Körfez girişi mayınlarla kapalı olduğu için Urla İskele’ye gelir. Urla İskele’de Kınalıada Şehit Hatları Vapuru da vardır. Beyrut gemi kaptanına top altına demir atması, bir saldırı durumunda gemisini batırması emri tebliğ edilir. 1 Kasım 1914 günü İzmir Körfezi’nde karakol görevi yapan HSM Scorpion ve HSM Wolverine muhripleri gemilerin teslim edilmesini ister ve kısa bir süre verir. Beyrut süvarisi mürettebatına gemiyi batırın emri verir. Bu arada Urla’da görevli Polis memuru Ali Fehmi Efendi gemide bulunan bir topu karaya çıkarmayı başarır. Mürettebat sandallarla kıyıya çıkmaya çalışırken düşman gemileri ateş açmaya başlar. Gemilerimiz teslim olmamak için kendini batırır. Bu hadise “Bir İngiliz filosunun İzmir Limanı’nı bombardımanı” olarak kayıtlara geçer. İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu’na 1 Kasım 1914 günü harp ilan etmeden İzmir de yaptığı tecavüzü, aynı gün Akabe’yi (Kızıldeniz) de topa tutarak tekrar. Bu hadiselere kadar çıkacak savaşta tarafsız kalma düşüncesinde olan Osmanlı yönetimi, tarafsız kalamayacağını anlar.
Çanakkale’ye saldırı
3 Kasım 1914 günü Amiral Carden kumandasında 28 gemiden oluşan bir düşman donanması 14.000 yarda mesafeden 17 dakika devam eden top atışı yapar. İngiltere – Fransa 5 Kasım 1914’ de Türkiye’ye harp ilan eder. Osmanlı İmparatoru Sultan Mehmet Reşat, “Orduma, Donanmama” hitabıyla başlayan Beyanname-i Hümayun’la, Şeyhülislam Mustafa Hayri Efendi Fetâva-yı Şerife, Başkumandan Vekili Enver, Başkumandanlık Vekâletinin Beyannamesi suretiyle 11 Kasım 1914 günü İtilaf Devletlerinin tümüne harp ilan eder. Neden savaş ilan etmek durumunda kalındığını, İngilizler’in Akabe’ye yaptığı saldırı ile açıklar. Maalesef bu açıklamada İzmir’e yapılan saldırıdan söz edilmez. İngiltere resmen harp ilanından dört gün önce gerçekleştirdiği, Urla ve Akabe saldırıları üzerinde nedense tarihçilerimiz durmaz!
Bu konuda, 1 Aralık 1914 günü İngilizler’in Urla kıyılarına gelerek Birun gambotu ile Kınalıada vapurunun teslimini istemeleri üzerine mürettebatın gemileri yakarak karaya çıktıkları ve halen ahalin sukunet içinde olduğu, 1 Haziran 1915 günü düşman donanmasının Urla İskelesi’ne yaptığı taaruzda batırılarak tahrip edilen Kınalıada vapurunun değerinin 3 bin Osmanlı lirası olduğu bilgisi Osmanlı devlet arşivlerinde yer alır.
İngiliz donanması İzmir’e saldırı başlattığında ellerinde İzmir ve İzmir Limanı’nın haritaları bulunmaktadır. 1844 yılında Kaptan Richard Copeland ve Graves başkanlığında bir İngiliz birliği yirmi yıl İzmir’de çalışarak İngiliz Deniz Kuvvetleri için ilk defa İzmir şehrinin planını ve limanın haritasını yaparlar. İzmir Körfezi’nde bulunan Triumph ve 18 toplu Swiftsure gemilerine Amiral Pierse‘nin bulunduğu Euryalus zıhlı kruvazörü de katılır. Theseus, Fransız Kleber ve dört zıhlı, beş küçük ve bir nakliye gemisinden oluşan İtilaf Donanması arasında Balkan Savaşı sırasında “Hıristiyanların katledilmesini önleme“ sözde bahanesiyle İstanbul’a da gelmiş olan İngiliz Hamshare zırhlısı da vardır.
İşgalci donanma 5 Mart 1915 günü saat 13.40’da Yenikale istihkâmına ve İzmir tabyalarına, saldırı başlatır. Aliağa, Reşadiye, Şakran bombalanır . Önce 14 kilometre, sonra 10 kilometre mesafeden uzun menzilli toplarla İzmir’e yoğun saldırı yapılır. Kale istihkâmlarınca aynı şekilde cevap verilir. İngiliz donanması Yenikale’yi de üç saat bombalar, 140’a yakın mermi atılır. Amaçları istihkâmları tahrip etmek, limanı ablukaya almak, hücuma açık bulundurarak İzmir’in Alman denizaltılarının üssü olarak kullanılmasını engellemektir.
5 Mart 1915 Cuma sabahı Yenikale’yi önce 14, sonra 10 kilometre mesafeden yoğun top atışına tutan savaş gemilerine kale istihkamlarınca aynı şekilde cevap verilir. Donanmanın 140 mermi attığını, Yenikale’de hasarın az, bir şehit ve dört yaralı olduğunu bildirilmektedir. İzmir gazetesi Ahenk, 20 Rebiyülahir 1333 (7 Mart 1915) tarihli nüshasında ise 90 mermi atıldığını yazar.
Yabancı kaynaklarda İzmir’e yapılan 1915 saldırısı
The Graphic sitesinde yer alan bilgilerde, İngiliz filosunun 8, 13, 17 Mart 1915’te İzmir’e yaptığı saldırı “Resimli savaş haberleri – Beklenen operasyon” başlığıyla İzmir’in Türk limanının bombalandığı haber yapılmış. Euryalus, Swiftsure, Triump Kennet muhribinin İzmir Yenikale’ye yaptığı saldırıya katıldıkları bilgisi verilir. Bir gemi ressamı tarafından İzmir’in bombalanmasının resmi de çizilir.
Basra ve Çanakkale cephelerinden haberler
“6 Mart 1915 tarihinde Karargah-ı Umumi’den tebliğ olunmuştur. Dün düşman filosundan iki zıhlı bir kruvazör İzmir sahil istihkamâtını uzaktan üç saat bombardıman etmiş ve hiçbir te’siri olmamışdır. Bu sabah kable’z-zeval saat sekizde biri Fransız üçü İngiliz düşman safain-i harbiyesi arkalarında beş aded büyük tonda torpil taharri gemisi olduğu halde İzmir istihkamatını tekrar bombardımana başlamış bir buçuk saat sonra ateşi kesmiştir. Bataryalarımızın mukabil endahtından düşmanın evvela ateş açan bir zıhlısına yedi mermi isabet etmiş ve torpil taharri gemilerinden biri de batırılmıştır. Dün ve bugünkü bombardıman neticesinde cem’an dört şehid 7 mecruhdan başka zaiatımız yoktur.”
1 Kasım 1914 baskınından sonra da İngiliz harp gemileri İzmir şehrini ve İzmir körfezi’ni gözetlemeye devam eder. 11 Ocak 1915 günü Fransız deniz uçağı ana gemisi “Anne”, üç Fransız Nieuport deniz uçağı ile İzmir’e gelir . Osmanlı Bahriye Nezareti İzmir’de bulunan gambotların körfezde kalmasını sakıncalı görerek İstanbul’a çağırır.
Taşköprü gambotu 26 Ekim 1914 günü, ötekiler de 27 Ekim’de İzmir’den kalkıp İngilizler’in tecavüzüne uğramadan Çanakkale Boğazı’ndan içeri girerler. 5 Mart 1915 günü aralarında bir Rus gemisinin de bulunduğu İngiliz, Fransız donanması uzun menzilli toplarıyla İzmir ve çevresini bombalar. Ancak İzmir Körfezi’nde ilerleyip bizim toplarımızın menziline girince zor duruma düşer.
7 Mart 1915 günü İtilaf donanması, Urla önlerinden Türk toplarının menzili dışından sabahtan geç vakte kadar bombardımana devam eder. Bir Fransız uçağı keşif uçuşu yapar. İtilaf donanmasının bütün gece sürdürdüğü top atışları ve mayın arama tarama girişimleri bir sonuç vermez.
İzmir Müftüsü ve İttihat ve Terakki Partisi İzmir Katib-i Mes’ulü Celal (Bayar) Bey, İzmir halkının şükranlarını bildirmek için Sancakkale’ye gider, topçu askerlerine hediyeler dağıtır, morallerini yükseltir. Bu ziyareti, “Öğleye yakın İzmir hâkimi, müftü ve vaizi ile Türk Yurdu reisi, İttihad ve Terakki İzmir Katib-i mesulü, Anadolu gazetesi yazarı ve daha iki zat ziyaret için kaleye geldiler” sözleriyle Eyüp Durukan doğrulamaktadır.
7 Mart 1915 günü 285 bordo sayılı Okino gemisi mayına çarparak batar. Triumph isabet alır. Mayın temizlemeye gece devam edilmek istenir, ancak Yenikale ışıldakları engeller. (Tufan Atakişi)
8 Mart 1915 günü bombardıman bütün gün devam eder, bu defa İtilaf Donanmasına Rus krüvazörü Askold da katılır, Urla’yı bombardımana tutar. 9 Mart 1915 günü de saldırılar devam eder. Bu çatışmanın şehitlerinden biri Tabak Ali oğlu, 1308 doğumlu, 28 Şubat 1915 tarihinde ölüm yeri İzmir Merkez Hastanesi olan Yenikale Projektör Bölüğü’nde görevli Mustafa adlı erimizdir.
İngiliz Amiral Rosslyn Wemyss, 9 Mart 1915 günü Euryalus gemisinden gönderdiği ültimatomla Rahmi Bey’den İzmir’i teslim etmesini ister.
Ahenk Gazetesi, 6 Mart 1915 tarihli Noya Press’den aldığı İzmir bombardımanı hakkında haberi, 10 Mart 1915 tarihli sayısında “Geçen cumartesi sabahı İzmir istikameti İngiliz deniz kuvvetleri tarafından bombalanmıştır. Harekâta 4 kruvazör ile 6 torpidobot katılmıştır“ diye verir. Aynı gazete bu donanmada nakliye gemisinin bulunmasının İngilizler’in İzmir’e çıkartma yapmak istedikleri sonucuna varır.
İzmir Valisi ve Meclis-i Umumi Reisi Rahmi Bey resmi bir beyanname yayımlayarak şehri silahlı bir savunmaya hazırlamak için halkın tren veya diğer vasıtalarla İzmir’den iç kısımlara gitmesini ister, ancak bu haber bir izdihama neden olur. İzmir Valisi Rahmi Bey şehri savunma tedbirleri alır.
Aynı gün durumun nazikliğini takdir eden İzmir’deki ABD konsolosu harekete geçerek İngiliz Amirali Pierse ile gemisinde görüşür. Bir İngiliz kaynağına göre saldırının beşinci gününde, mütareke zemini arayan donanma temsilcilerinin ağır istekleri nedeniyle anlaşma olmamış, bunun sonucu olarak İzmir’e karşı olan deniz harekâtı sürdürülmüştür.
Bu olayla ilgili olarak vilayetin resmi tebliğini yayımlayan gazete yedi yaralı verildiğini ve bir düşman torpil gemisinin batırıldığını, bombardımanın sabahtan başlayıp öğleden sonra üç’e kadar sürdüğünü ve 526 mermi harcandığını yazar. Ayrıca gazete bombardımanı yakından gören okuryazar bir vatandaşın gözlemlerine yer verir:
İngiliz Amirali’nin Aydın Valisine aşağılık bir teklifi. Geçenlerde İzmir’I bombardıman eden İngiliz filosu amirali adına bir memur gelerek Aydın Valisi Rahmi Bey’le görüşmüş ve kendisine aşağıda yayınladığımız teklifi yazılı olarak sunmuştır. Bu teklife Rahmi Bey layık olan cevabı vermiş ve amiral o zamandan beri on yedi gün geçtiği halde tehditlerinin birini bile yerine getirecek cesareti gösterememiştir. Aydın Valisi Bey Efendi Hazretlerine.
Euryalus gemisi 1-9 Mart 1915
1- Kalelerinizi ele geçirmiş olduğum için.
– İzmir Körfezi sahilinde bulunan bütün kale ve bataryaların kayıtsız şartsız teslim ve tahribini.
– İzmir Limanı’na serbestce girebilmek için limana kadar olan bölgenin lağımlar ile torpillerden temizlenmesini.
2- Ayrıca vali hazretlerine şurasını da kesin olarak bildiririm ki müttefik hükümetler fazla kan dökülmekten kaçınmak ve İzmir şehri ile vilayetini harbin zararlarından korumak arzusundadırlar.
3- Dünyanın her tarafında kendilerinin daima İslam’ın hakiki dostları olduklarını ispat etmiş olan müttefiklerin galip geleceğine şüphesi olmamalıdır.
***
Bu savaşın kanıtları 1912-1918 yılları arasında mayına çarparak batan, açtığımız ateş sonucu batırılan, batık gemi maniası olarak değerlendirdiğimiz el koyduğumuz ve batırdığımız gemiler Çanakkale Savaşı gemi batıkları gibi İzmir Körfezi gemi batıkları da araştırılmayı beklemektedir.
İtilaf donanması Mart 1915‘te İzmir’e yaptığı saldırıda başarısız oldu, ancak İzmir Körfezi’ni ablukaya aldı ve uzaktan bombardımana devam etti. Belgrad yolunun açılmasıyla Avusturya-Macaristan’dan getirilen yeni topların bir kısmı İzmir’e getirildi, ancak yol yoktu. Yollar yapıldı ve getirilen 17 toplu bir bataryanın Foça’ya yerleştirilmesinden sonra İtilaf donanması İzmir’e yaptığı bombardımana son vermek zorunda kaldı.
İzmir’i koruyan gazi kale Yenikale 14 Mayıs 1919 günü Yunan askerleri tarafından işgal edildi. Yenikale, İstiklal Savaşı’nın bitiminden sonra Kara Kuvvetleri’ne, 1990’lı yıllarda Deniz Kuvvetleri’ne teslim edildi. Kale halen Güney Deniz Saha Komutanlığı sorumluluğunda bulunmaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nda İzmir Savunması konusunun tanıklarından biri Mustafa Kemal Atatürk’ün yaveri Şükrü Tezer’dir. Tezer, “Atatürk’ün Hatıra Defteri” kitabında şu bilgiyi verir:
“Balkan Savaşını müteakip Birinci Dünya Savaşının patlak vermesi üzerine İzmir’de 4’üncü Kolorduya bağlı 12’nci Fırka, 36’ncı Alay, 3’üncü Tabur emrine verilmiştim…. Emrinde bulunduğum fırka sahilin muhafazasına memur edilmiş olduğu cihetle alayımız bu maksatla İzmir civarında ve Kilizman yakınında bulunan Abdullahağa çiftliğine yerleşmişti. Burada birkaç ay kaldıktan sonra fırkamıza Çanakkale’ye hareket emri verilmesi üzerine Çiftlik’ten İzmir istikametinde yola çıkıldığı gün, İngiliz donanmasının körfez dahiline girerek Yenikale ve civarını bombardımana başlamasıyla çok nazik bir durum meydana gelmişti.“
***
İzmir’de Osmanlı döneminden kalma tek şehitlik olan Yenikale Şehitliği ve Yenikale hakkında Prof. Dr. Necmi Ülker’in “İzmir Sancakkalesi ve Şehitliği” başlıklı bildirisi yayımlanıncaya kadar İzmir’e yapılan bombardımanı meçhul kalmıştır. Maltepe Askeri Lisesi öğrencilerinin hazırladığı “Çanakkale Deniz Savaşları’nın bilinmeyen yönü, savaşın ön sözü İzmir Körfezi müdafaası” projesi, Celal Öcal’ın “Birinci Dünya Savaşında İzmir Savunması” adlı kitabı, 18. Türk Tarih Kongresine sunduğu “103 yıldır bilmediğimiz gerçek, İtilaf Donanmasının İzmir’i işgal girişimi” bildirisi, çeşitli konferans ve makalelerle bu konu duyurulmaya çalışılmıştır.
İzmir Valiliği’nin yayımladığı İzmir Taşınmaz Kültür Varlıkları Envanteri’nde Yenikale hakkında bilgi bulunmamaktadır!
Birinci Dünya Savaşı döneminin hatırası gazi toplar İzmir’den götürülmüş, Uzunada’da bir top kalmıştır. Yenikale duvarları üzerindeki toprak tahkimatın kaldırılmalıdır. Bu düzenleme İzmir’ e denizden girişte çok güzel bir görüntü kazandıracaktır.
Birinci Dünya Savaşı’nı İtilaf donanmasının Çanakkale’ye yaptığı saldırıyla başlatan tarih bilgisini içeren bütün tarih kitapları eksiktir. 1915-2020 yüz beş yıldır devam eden büyük eksiklik giderilmelidir. İtilaf donanmasının 1915 İzmir saldırısı konusuna Tarih kitaplarımızda yer verilmelidir.
Kuşadası Güvercinkaya Kalesi (1826) gibi Yenikale’nin de (1656) UNESCO Dünya Kültür Mirası Aday Listesi’ne alınması birlikte yapılacak çalışmalarla mümkündür. Böyle bir durumdan İzmir ve Türkiye büyük değer kazanacaktır.
Maalesef İzmir milletvekilleri, İzmirli bakanlar, kültür bakanları, valiler, vali yardımcıları, il kültür müdürleri, İzmir büyükşehir belediye başkanları, Balçova, Konak, Karabağlar belediye başkanları Yenikale’yi, Yenikale Şehitliği’ni, Şehzadepaşa Av Köşkü’nü, Reşadiye Köşkü’nü, Uzunada’yı görmeden tarihi değerinin farkında bile olmadan görevlerini tamamlayıp gitmişlerdir, günümüzde de durum aynıdır.
Türk insanı “gazi kale” Yenikale’yi mutlaka görmeli, müze olarak ziyarete açılması yönünde girişimde bulunmalıdır. CİMER’den Güney Deniz Saha Komutanlığı’na Yenikale’yi ziyaret izni başvurusunda bulunalım. Yenikale Şehitliği kitabesini gözümüzle görelim, okuyalım. Dünyanın keşfedilmiş yerinin kalmadığı günümüz ortamında 105 yıldır İzmir Yenikale ve tarihi önemi bilinmiyor. Birlikte bu yanlışlığı düzeltelim.
Celal Öcal