100 Yıl önce Cumhuriyetin kuruluşu ile ulus devletimiz devrimci ve evrensel yapısını tüm dünyaya göstermiştir. Kurtuluşla birlikte Atatürk önderliğinde çağdaş Türkiye’nin varlığı ve sürekliliği için de ilerici , devrimci kararlara gereksinim doğmuştur. Atatürk, yalnızca yaptığı yeniliklerle değil, 3 Mart’ta devrimin ve aydınlanmanın önündeki engelleri ortadan kaldırarak da devrimciliğini ortaya koymuş, Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatmak için üç devrim yasasını gündeme getirmiştir.
Bu Yasalarla öncelikle Halifelik kaldırılarak Laiklik güvence altına alınmıştır. Kanunun ilk maddesinde de “Türkiye Cumhuriyetinde halkın işleri ile ilgili yasaları yapma ve yürütme yetkisi TBMM ile hükümete verilmiştir. Böylece egemenlik hakkı milletin ve onun seçtiği yetkili organlarındır“ vurgusu yapılmıştır.
Şeriye ve Evkaf (Din İşleri ve Vakıflar) Vekaleti, Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Vekaletleri kaldırılarak yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay Başkanlığı kurulmuş böylelikle din ve ordu siyaset dışında tutulmuştur.
Diğer ve çok önemli bir yasa da Tevhidi Tedrisat (eğitim birliği) Yasasıdır. Böylece eğitim ve öğretim birliği sağlanmış; ulusallaşma yolunda önemli bir adımla mektep ve medrese ayırımı ortadan kaldırılarak birbirinden farklı eğitim sistemleri birleştirilmiş; böylece kadın erkek ayrımı olmaksızın aklın, hukukun ve bilimin önündeki ulema ve medrese engeli de aşılarak aydınlanma süreci hızlanmıştır.
Bugün, özellikle de son 20 yıldır laik ulus devleti hedef alan tüm uygulamaları görmekteyiz. Dini inançlar doğrultusunda yönetilmeye çalışılan; eğitim hakkının baskılandığı, eğitim niteliğinin zayıfladığı, bunların neoliberal anlayışlarla sunulduğu, tek tip öğrenci yetiştirmenin hedeflendiği, adaletsiz, kadın haklarına yönelik saldırıların arttığı, yeni anayasa tartışmaları, tarikat ve cemaat yurtlarının çoğaldığı 4+4+4 ile hız kazanan ve özellikle de kız çocuklarını okuldan uzaklaştırma amacı güden, yatılı bölge okullarını kapatıp çocuklarımızı tarikat, cemaat yurtlarına mahkum eden ve 3 Mart Devrim Yasaları‘nın baş hedef olduğu bir süreci yaşamaktayız.
Tüm Atatürkçülerin, aydınlanmacı ve ulusalcıların görevi özellikle Türk toplumunu ortaçağ karanlığından kurtaran bu ilerici yasaları korumaktır.
Şu bilinmelidir ki, Kurtuluş Savaşı ile emperyalistleri dize getiren Türk Milleti bölünmez, zorbalığa, dinsel ve siyasal baskılara boyun eğmez.
Biz aşağıda imzası bulunanlar, öncelikle milletimize güveniyoruz. Atatürkümüze, Cumhuriyetimize ve devrimlere sahip çıkacağız. 3 Mart Yasaları vazgeçilmezimizdir.
Türk milleti; teslim alınamayacak, köleleştirilemeyecek ve emperyalizmin maşaları tarafından yürütülen bu yıkıcı faaliyetlere izin vermeyecektir.
İmzalayanlar:
Türk Kadın Hareketi
Poyraz Mavi Vatan Grubu
Türk Milli Hareketi (TMH)